Gayrimenkul sektöründe başarıya ulaşmanın yolu sadece portföy bulmaktan veya satış yapmaktan mı geçiyor? Dr. Gökhan Taş, bu sorunun çok daha derin bir cevabı olduğunu vurguluyor. Liderlik, pazarlama ve kişisel marka arasındaki hassas dengeyi anlamak, bu sektörde kalıcı bir başarı yakalamanın anahtarıdır.
Pazarlamanın Ötesi: İletişim Değil, Etkileşim Yaratmak
Dr. Gökhan Taş, pazarlama (marketing) ve liderlik arasındaki en temel farkı basit ama güçlü bir şekilde açıklıyor. Bu farkı anlamak, stratejinizi tamamen değiştirebilir.
- Pazarlama (Marketing): İnsanlarla iletişim kurmanızı sağlar. Sosyal medya paylaşımları, broşürler veya e-posta kampanyaları ile potansiyel müşterilere ulaşırsınız. Bu, sürecin ilk adımıdır.
- Liderlik: Kurduğunuz iletişimi etkileşime dönüştürme sanatıdır. Yani, insanların sizi sadece duymasını veya görmesini değil, aynı zamanda sizi dinlemesini, size güvenmesini ve sizinle çalışmak istemesini sağlamaktır.
Unutmayın, “Etkileşime geçmedikten sonra ne kadar çok iletişim kurduğunuzun bir önemi yok.” Binlerce kişiye e-posta gönderebilirsiniz, ancak o insanlarla birebir temas kurup onları etkileyemediğiniz sürece bu çabanız sonuçsuz kalacaktır. Gerçek liderler, pazarlamanın arkasına saklanmazlar; pazarlamayı, önlerini açan güçlü bir silah olarak kullanırlar.
Gayrimenkulde Başarının Formülü: Kişisel Markanızı İnşa Etmek
Dr. Gökhan Taş’a göre gayrimenkul danışmanlığının iki temel işi vardır:
- Pazarlık: Müzakere yeteneği, işin temel direklerinden biridir.
- Marka Oluşturma: Bu, sizi diğerlerinden ayıran en kritik unsurdur.
Bu işte asıl “başrol sizsiniz.” Milyonlarca liralık kazançlar elde etmek istiyorsanız, kişisel bir marka haline gelmeniz şarttır. Türkiye’nin en başarılı 15 danışmanını düşünün; her biri kendi adıyla bir markadır. Müşteriler de, diğer danışmanlar da referans verirken bu “marka olmuş” kişileri tercih eder.
Algı Yönetimi: Bilgiden Daha Güçlü Olan Nedir?
Sektördeki en ilginç dinamiklerden biri, bilginin tek başına yeterli olmamasıdır. 35 yıldır bu işi yapan bir emlakçıdan veya bir akademisyenden daha fazla teorik bilgiye sahip olmayabilirsiniz. Ancak bu, onlardan daha başarılı olamayacağınız anlamına gelmez.
Bu işte algınız, bildiğinizden çok daha önemlidir. Başarı, ne kadar zaman harcadığınızla veya ne kadar bildiğinizle değil, yarattığınız algıyla doğrudan ilişkilidir. İnsanların gözünde “başarılı bir profesyonel” olduğunuza dair bir inanç oluşturmadıkça, en pahalı pazarlama araçları bile işe yaramayacaktır.
Sonuç olarak, başarıya giden yol şudur:
- Liderliğinizle iletişimi etkileşime çevirin.
- Yarattığınız kişisel marka algısını, karakteriniz ve stratejinizle yoğurarak değere ve kazanca dönüştürün.
