Perşembe, Ağustos 28, 2025
REKLAM ALANI
Google search engine
Ana SayfaGenelMaker Hareketi: Çocuğunuzun Teknolojiyi Tüketmesini Değil, Üretmesini Sağlayın

Maker Hareketi: Çocuğunuzun Teknolojiyi Tüketmesini Değil, Üretmesini Sağlayın

Çocuğunuzun eğitimi hakkında endişeleniyor ve mevcut sistemin yaratıcılığı öldürdüğünü mü düşünüyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Tasarımcı ve eğitimci Bager Akbay, kendi kızı doğduğunda yaşadığı bu kaygıyla yola çıkarak Türkiye’yi “Maker Hareketi” ile tanıştırdı. Bu hareket, çocukların teknolojinin pasif tüketicileri olmaktan çıkıp, ona şekil veren aktif üreticilere dönüşmesini hedefliyor.

Bir Babanın Endişesinden Doğan Hareket: Maker Eğitimi Nedir?

Uzun yıllar üniversitede tasarım hocalığı yapan Bager Akbay, baba olunca eğitim sistemine dair kaygıları derinleşir. Arkadaş çevresinde de benzer bir karamsarlık hakimdir: “Okul mu açsak, ülkeden mi kaçsak?” Bu arayış, onu dünyada yeni popülerleşen “Maker Hareketi” ve “CoderDojo” gibi kavramlarla tanıştırır.

Maker Hareketi, en basit tanımıyla, üretim kültürünü yeniden canlandırmayı amaçlayan bir akımdır. CoderDojo ise, çocuklara yeni ve eğlenceli yöntemlerle programlama öğreten, dünya çapında yayılmış bir gönüllülük hareketidir. Akbay, Türkiye’de de bir CoderDojo başlatmaya karar verir ve macera başlar.

Öğretmek Değil, Mentor Olmak: Çocuklar Kendi Yollarını Nasıl Buluyor?

Atölye başladığında ortaya çıkan manzara şaşırtıcıdır. Gelen çocukların birçoğu zaten bir şeyler bilmektedir ve bir müfredata ihtiyaçları yoktur. Bu noktada Akbay, en önemli dersi öğrenir:

Anladım ki görevimiz öğretmek değilmiş, mentörlükmüş. Çünkü onlar zaten yapıyorlar. Bizim rolümüz, sadece onlara bir mekan, gerekli araçları ve interneti sağlamak.

Bu atölyelerde katı kurallar veya ders programları yok. Çocuklar tamamen özgür. İsteyen müzik yapıyor, isteyen üç boyutlu oyun tasarlıyor, isteyen robot yapıyor. Birbirlerine yardım ediyorlar ve kendi ekosistemlerini yaratıyorlar. Yetişkinlerin yapması gereken tek şey, onlara karışmamak ve ihtiyaç duyduklarında yol göstermek.

Oyun Değil, Oyuncak: Minecraft’tan Alınacak Dersler

Çocukların eğitimindeki en büyük yanılgılardan biri, onlara sürekli kuralları ve hedefleri belli olan “oyunlar” sunmaktır. Okul, sınavlar ve ödül-ceza sistemleri zaten birer oyuna benzer. Oysa çocuklar, kuralları kendilerinin koyduğu, yaratıcılıklarını serbest bıraktıkları alanlar ister.

Bu noktada Minecraft mükemmel bir örnektir. Minecraft bir oyun değil, bir oyuncaktır. Tıpkı Lego gibi, çocukların kendi dünyalarını inşa etmelerine olanak tanır. Çocuklar bu özgür alanda inanılmaz işler başarır; su sistemleri, tren yolları ve karmaşık yapılar inşa ederler. Onlara bu tür “oyuncaklar” sunmak, yaratıcılıklarını geliştirmek için kritiktir.

Otoriteyi Beklemeyin, Harekete Geçin: Kendi Maker Alanınızı Yaratın

Bu modelin başarılı olması için devletten veya büyük kurumlardan bir şey beklemek zorunda değiliz. Akbay’ın en önemli mesajı budur:

  • Kendi otoritemizi tanımlamamız ve taşın altına elimizi sokmamız gerekiyor.
  • Mahallenizde, kendi imkanlarınızla küçük bir atölye açabilirsiniz.
  • Açamıyorsanız bile, bu tür girişimleri destekleyebilirsiniz.
  • Çıkan sorunları bir engel olarak değil, bir yenilik fırsatı olarak görmelisiniz.

Nihai hedef, çocukların programcı olması değil. Amaç, onların teknolojinin dilini anlamalarını ve gelecekte her şeyin programlanabilir olacağı bir dünyaya hazır olmalarını sağlamak. Asıl hedef, teknolojinin şekil verdiği bireyler değil, teknolojiye şekil veren bireyler yetiştirmektir. Peki, bunu yapmamak için sizin bahaneniz ne?

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -
Google search engine

Most Popular

Recent Comments