Türkiye bir deprem ülkesi ve yaşadığımız her sarsıntı bize oturduğumuz binaların ne kadar güvenli olduğunu sorgulatıyor. Özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra “Evim sağlam mı?” sorusu hepimizin aklında. Peki, bir binanın riskli olup olmadığını nasıl anlarız ve riskli bir binada oturuyorsak ne gibi adımlar atmalıyız? İşte uzmanından cevaplarla bina güvenliği rehberi.
Bir Bina Deprem Olmadan Neden Yıkılır?
Binaların sadece depremle yıkılacağı düşüncesi büyük bir yanılgıdır. Yakın zamanda Küçükçekmece’de yaşanan olay, bir binanın deprem olmadan da çökebileceğini acı bir şekilde gösterdi. Peki, bunun nedenleri nelerdir?
- Taşıyıcı Sisteme Müdahale: Bir binayı ayakta tutan iskelet, kolon ve kirişlerdir. Özellikle dükkan veya bodrum katlarında daha geniş bir alan elde etmek için kolonların kesilmesi veya kirişlere zarar verilmesi, binayı sakatlar.
- Kaçak Katlar: Projesinde olmayan, sonradan eklenen kaçak katlar, binanın taşıyabileceğinden çok daha fazla yük binmesine neden olur. Bina bu yükü bir süre taşısa da zamanla yorulur ve en ufak bir dış etken olmadan bile çökebilir.
- Malzeme Yorulması: Binalar zamanla yaşlanır. Özellikle 2000 yılı öncesi yapılmış, düşük kaliteli malzeme (örneğin deniz kumu) kullanılmış binalar, zamanın ve çevresel faktörlerin etkisiyle dayanıklılığını yitirir.
- Amacı Dışında Kullanım: Konut olarak tasarlanmış bir binanın, çok daha fazla yük getiren bir imalathaneye veya depoya dönüştürülmesi, binanın statiğini tehlikeye atar.
Ev Alırken Binanın Sağlamlığını Gözle Anlamak Mümkün mü?
Bir binanın %100 sağlam olduğunu anlamak için profesyonel bir performans analizi şarttır. Ancak, bir uzman olmadan da binanın riskli olabileceğine dair ipuçlarını yakalayabilirsiniz. İşte dikkat etmeniz gerekenler:
- Bodrum Katını Mutlaka İnceleyin: Bodrum katları, binanın sağlığı hakkında en net bilgiyi verir. Duvarlarda nem, rutubet, su sızıntısı, dökülmeler veya demirlerin paslanarak dışarı çıkması (korozyon) çok ciddi bir tehlike işaretidir. Betonun en büyük düşmanı sudur.
- Projesini ve Ruhsatını Sorgulayın: Binanın belediyede onaylı bir projesi, ruhsatı ve iskanı var mı? Arsa tapulu, projesiz binalar denetimden geçmediği için büyük risk taşır.
- 2000 Yılı Öncesi Yapılmışsa İki Kez Düşünün: 99 depreminden sonra deprem yönetmelikleri ve denetimler çok daha sıkı hale geldi. 2000 yılı öncesi binalarda hem malzeme kalitesi daha düşük olabilir hem de denetimler yetersizdir.
- Kolon ve Kirişlerde Çatlak veya Hasar Var mı?: Binanın ortak alanlarında, otoparkında veya bodrumunda kolon ve kirişlerde gözle görülür derin çatlaklar, dökülmeler veya hasarlar varsa o binadan uzak durun.
Binam Riskli Çıktı: Güçlendirme mi, Kentsel Dönüşüm mü?
Yapılan testler sonucunda binanızın riskli olduğu tespit edilirse önünüzde temel olarak iki seçenek bulunur: güçlendirme veya kentsel dönüşüm (yıkıp yeniden yapma).
- Güçlendirme: Binayı yıkıp yeniden yapmanın maliyetli olduğu durumlarda bir alternatiftir. Eğer güçlendirme maliyeti, yeniden yapım maliyetinin %40’ını geçmiyorsa mantıklı bir seçenek olabilir. Özellikle son yıllarda popüler olan karbon fiber güçlendirme gibi yöntemler, evden çıkmaya gerek kalmadan daha hızlı ve temiz bir çözüm sunabilir.
- Kentsel Dönüşüm: Binayı tamamen yıkıp güncel deprem yönetmeliğine uygun şekilde yeniden inşa etmektir. Bu en güvenli yoldur. Eğer binanızın imarı uygunsa, bir müteahhitle kat karşılığı anlaşarak cebinizden para çıkmadan yeni bir eve sahip olabilirsiniz. İmar uygun değilse, tüm kat maliklerinin ortak olacağı bir maliyetle binanızı yeniden yaptırabilirsiniz.
Unutmayın, evinizin dekorasyonunu değiştirmek kolaydır ama taşıyıcı sistemindeki bir sorunu gidermek hem çok maliyetli hem de hayatidir. Güvenliğiniz, evinizin metrekaresinden veya manzarasından çok daha önemlidir.




