Gayrimenkul dünyası, farklı geçmişlere sahip profesyonellerin bir araya gelerek başarı hikayeleri yazdığı dinamik bir sektördür. Bu yazımızda, kimya bölümü mezuniyetinden kurumsal hayata, oradan da Century 21 ailesine katılan yeni bir danışmanın ilham verici yolculuğunu ele alıyoruz.
Üniversite Yıllarından Gayrimenkule Uzanan Yol
Her şey, üniversite yıllarında dışarıdan gelen arkadaşlarına kalacak yer bulma çabasıyla başladı. O dönemde Sakarya’da ciddi bir yurt sorunu yaşanıyordu ve bu ihtiyaç, farkında olmadan onu emlak sektörünün içine çekti.
- İlk Adım: Arkadaşlarına ev bulurken bu işin bir kazanç kapısı olabileceğini fark etti.
- Eğitim Geçmişi: Kimya bölümünde okurken, analitik düşünme yeteneğini geliştirdi. Ancak bu sektördeki potansiyeli görünce, ikinci üniversite olarak İşletme bölümünü de bitirdi.
- Temel Motivasyon: İnsanlara yardım ederken aynı zamanda para kazanabilme fikri, onu bu alana yönlendiren en büyük etken oldu.
Kurumsal Hayattan Century 21’in Altın Ceketine
Üniversite sonrası kurumsal bir firmada uluslararası satış departmanında çalışan danışman, kızı doğduktan sonra ailesine daha fazla vakit ayırabileceği bir kariyer arayışına girdi. Bu arayış, onu tekrar gayrimenkul sektörüyle buluşturdu.
Neden Century 21?
- Farklı Olma İsteği: “Gold Goal” olarak bilinen altın ceketin hikayesi ve standartların dışında olma felsefesi onu derinden etkiledi. Kendisini sıradan bir insan olarak görmediği için bu kimlik ona çok çekici geldi.
- Kurumsal Markanın Gücü: Portföy oluştururken ve satış yaparken kurumsal bir markanın arkasında olmanın ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Markanın sağladığı güven, alıcı ve satıcı arasındaki süreci kolaylaştırıyordu.
- Bölgesel Avantaj: Adapazarı ve Sakarya gibi her türlü gayrimenkul ihtiyacına (tarla, arsa, villa, rezidans, sanayi arazisi) cevap verebilen bir bölgede, güçlü bir markayla çalışmanın fark yaratacağına inandı.
Bu yeni başlangıçla birlikte, hem bireysel hedeflerine ulaşmayı hem de Century 21 markasını bölgede daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Kendisine “aramıza hoş geldin” diyoruz!
