“Doğa İçin Çal” projesini duymayanımız neredeyse kalmadı. Milyonlarca kez izlenen, onlarca ünlü müzisyenin bir araya geldiği bu videolar, Türkiye’de büyük bir farkındalık yarattı. Peki, bu projenin arkasındaki asıl amaç neydi? Projenin kurucularından biri, bu sorunun cevabını samimi bir dille veriyor: “Aslında siz sorun diye çaldık.” Bu proje, müziğin birleştirici gücünü kullanarak doğanın sessiz çığlığını duyurmak ve hepimizi kendi sorumluluklarımızla yüzleştirmek için atılmış dev bir adımdı.
Neden Müzik? Dürüstlük ve Farkındalık
Proje ekibi, doğa sorunlarına dikkat çekmek için en iyi bildikleri işi yapmaya karar verdi: Müzik. Amaçları, toplumun geniş bir kesimine ulaşmaktı. Bu noktada, kendimize sormamız gereken dürüst bir soru var: Doğayı sevdiğimizi söylerken, davranışlarımızla ne kadar tutarlıyız?
Konuşmacı, toplumdaki çarpık “dürüstlük” algısına dikkat çekiyor. Başkalarına yalan söylemeyen birini “dürüst” olarak tanımlarken, her sabah aynada kendine yalan söyleyen milyonlarca insan olduğumuzu vurguluyor. Doğa konusunda da durum farklı değil.
- Çarpık Tüketim Alışkanlıkları: Tarımda kullanılan kimyasallar, hayvancılıkta kullanılan antibiyotikler, sanayinin kirlettiği denizler… Bunlar sorunun bir parçası. Ancak bireysel olarak biz ne yapıyoruz?
- Bireysel Sorumluluk: Günde iki kez duş almak, her gün çarşaf değiştirmek gibi modern alışkanlıklarımızın ekolojik bir bedeli var. Kullandığımız o şampuanlar, deterjanlar bir yere gitmiyor, burada, bizimle kalıyor. İhtiyacımızdan fazlasını tüketerek, dünyanın başka bir yerindeki su kıtlığına timsah gözyaşları döküyoruz.
İşte “Doğa İçin Çal”, bu rahatsız edici gerçekleri yüzümüze vurmak için müziği bir araç olarak kullandı. Eğer sadece bilimsel verilerle bir sunum yapsalardı, milyonlarca insana ulaşabilirler miydi?
Bir Projenin Doğuşu ve Büyümesi
“Doğa İçin Çal”, aslında bir Ağaçlar.net projesidir. Fikir anası, projenin yapımcısı Fırat Çavaş’ın annesi Vildan Özfenerci’dir. Proje, adım adım büyüyen bir başarı öyküsüdür:
- İlk Video (2009): “Divane Aşık Gibi” türküsü, 45 müzisyenin katılımıyla seslendirildi ve bir haftada 50.000 kez izlenerek büyük bir ilgi topladı.
- İkinci Video: Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” eseriyle proje daha da büyüdü.
- Saha Çalışmaları: Ekip, bir karavanla 15 günde 20 il dolaşarak Anadolu’daki çevre sorunlarını yerinde gördü ve insanlarla konuştu. Bu yolculuk, projenin ruhunu derinleştirdi.
- Yeni Videolar ve Uluslararası Etkileşim: “Gesi Bağları”, “Çemberimde Gül Oya” gibi projelerle milyonlarca izlenmeye ulaşıldı. Proje, Ermenistan’a davet edilerek uluslararası bir boyut kazandı.
- Pilli Konserler: Dünyanın ilk pille çalışan konserleri düzenlendi. Konsere giriş için herkesin 5 adet atık pil getirmesi gerekiyordu. Bu sayede hem farkındalık yaratıldı hem de binlerce atık pil toplandı.
İz Bırakmak Ne Demektir?
Projenin en dokunaklı anlarından biri, Bursa’da bir köy futbol takımının formalarına “Doğa İçin Çal” yazdırmasıdır. Bu, gidilen bir izden yeni bir iz bırakıldığının en güzel kanıtıdır.
Konuşmacı, projenin müzikal niteliğinin ötesinde çok önemli bir misyonu daha olduğunu söylüyor: İnsanlara bir iz bırakma şansı vermek. Kendi annesinin, birçok sosyal sorumluluk projesinde yer almasına rağmen hayatının sonunda “arkamda bir iz bırakamadım” diye üzüldüğünü anlatıyor.
“Doğa İçin Çal”, bize şunu hatırlatıyor: Biz doğanın bir parçasıyız, doğanın ta kendisiyiz. İçimizdeki harekete geçme kabiliyetini keşfetmeli ve kalbimiz atıyorken, bu dünyaya anlamlı bir iz bırakmalıyız.