Bazen en değersiz görünen bir taş, bir çocuğun hayallerini barındırdığı için paha biçilmez olabilir. Hayat da böyledir; dışarıdan anlamsız görünen mücadeleler, içinde bir insanın varoluş amacını, hayallerini ve sevgisini taşır. Bu, kalbe üflenen bir hayalin nasıl gerçeğe dönüştüğünün hikayesidir.
Bir Çocuğun Hayali: Değersiz Bir Taşın Gerçek Değeri
Hikaye, sahilde bulduğu pürüzsüz bir taşı hayatının en değerli varlığı olarak gören bir çocukla başlar. Çocuk, bu taşı satıp bisiklet almayı hayal eder ve bir kuyumcuya girer. Kuyumcu, taşın “son derece değersiz” olduğunu söyler. Ancak dükkandaki zengin bir kadın, çocuğun hayallerinin ve sevgisinin yüklü olduğu o taşa, en değerli mücevherden daha fazla para öder.
Çünkü bilir ki, “bir çocuğun hayalini, aşkını ve sevgisini barındıran bir taş, bu dükkandaki bütün taşlardan daha değerlidir.” Bu hikaye, her şeyin bir hayalle başladığını ve asıl değerin maddi değil, manevi olduğunu hatırlatır.
Karanlığın İçinden Doğan Işık: Bir Gecede Anlatılan Masal
Herkesin hayatında zorlu dönemler vardır. Konuşmacı Metin Hara, kendi hayatının ne kadar çetin geçtiğini samimiyetle paylaşıyor. Dünyanın vahşetine ve adaletsizliğine bir türlü alışamayan, her gece korkuyla uykuya dalan bir genç… Bu korkulardan kaçmak için her gece kendine bambaşka bir dünya masalı anlatmaya başlar.
Yıllar geçtikçe bu masal, onun sığınağı olur. Hayatındaki zorluklar arttıkça o masala daha sıkı sarılır:
- Sevdiği kız tarafından aldatıldığını öğrenmesi,
- Babasının iflası ve geçirdiği ağır trafik kazası,
- Annesinin kanserle mücadelesi,
- Okulda hocaları tarafından “bu mesleğe layık olamamakla” suçlanması.
Hayatın sunacağı hiçbir şey kalmadığını düşündüğü bir anda, pencere pervazına çıkar. Tam o sırada, onu eğiten ve ona inanan hocasının sözleri aklına gelir.
3 Santimetrelik Karar: Hayata Dönüş ve Verilen Sözler
Hocası, dizlerinin üzerine çökmüş ağlarken ona şöyle demiştir: “Dünyayı değiştirecek insanlardan biri olacaksın. İnsanlığın kalbine aşkı üfleyeceksin. Her korktuğunda, başka bir insanın kalbine cesaret üfleyeceksin.”
Bu sözleri hatırladığı an, ağırlık dengesini sadece 3 santimetre geriye kaydırır ve pencereden iner. O 3 santimetrelik hareket, bir yeniden doğuştur. O günden sonra hayatını, başkalarına yardım etmeye adar. Hapishanelerdeki çocuklara “dışarının kokusunu” ve güneşi vaat eder, huzurevindeki yaşlılarla dans eder, okullarda bambaşka bir eğitimin mümkün olduğunu anlatır.
Momentumun İki Gücü: Hayal ve Hareket
Bu inanılmaz dönüşümün arkasında iki temel güç yatar: Hayal ve Hareket.
- Hayal: Gördüğümüz, dokunduğumuz her şey önce bir hayaldi. Bir bebeğin gülümsemesini düşündüğünüzde vücudunuzda mutluluk hormonu salgılanması gibi, soyut olan bir düşünce saniyeler içinde somut bir gerçeğe dönüşebilir. Bu yüzden, “hakikat olan her şeyin önce hayalde başladığını” anlamak çok önemlidir.
- Hareket: İyi bir hayal, ancak güçlü bir hareketle tamamlandığında anlam kazanır. Konuşmacı, “İnsana Güven” platformunu ve milyonlarca insana ulaşan “Aşkın İstilası” kitap serisini bu ilkeyle yaratmıştır.
İnsanlar, Afrika’daki çocuklar için altın tahtlarda dua etmenin bir şeyleri değiştireceğine inanabilir. Ama asıl değişim, Tanrı’nın yeryüzündeki ellerinden biri olduğumuzu fark edip harekete geçmekle başlar. Yetişkin bir kalbin derinliği 6 santimetredir. İlk 3 santimetresi bir çocuğun hayali, ikinci 3 santimetresi ise o pencere pervazından geriye atılan adımdır. Ve bu 6 santimetre, dünyayı değiştirebilecek güce sahiptir.