Nil Karaibrahimgil, hepimizin diline pelesenk olmuş ama üzerine pek düşünmediğimiz “kız gibi” ifadesini mercek altına alıyor. Bu ifadenin ne zaman ve nasıl olumsuz bir anlama büründüğünü sorgularken, kelimelerin gücünü ve kız çocuklarının özgüveni üzerindeki etkisini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Kadınlardan Gelen Nehir: Miras ve Gurur
Nil Karaibrahimgil, konuşmasına çok kişisel bir anıyla başlıyor. Katıldığı bir terapi seansında, hiç tanımadığı anneannesine ve babaannesine teşekkür ettiği anı anlatıyor. Felsefe öğretmeni olan anneannesi ve şair olan babaannesi… O an, “bu kadınlardan gelen bir nehrin içinde akıp gittiğini” ve onlardan aldığı mirastan ve bayraktan gurur duyduğunu hisseder.
Bu hikaye, hepimizin hayatını bir kadından emanet aldığını hatırlatmak için sembolik bir başlangıçtır. Peki, hayatı borçlu olduğumuz kadınları temsil eden “kız” kelimesi, nasıl oldu da olumsuz bir sıfata dönüştü?
Kelimelerin Büyüsü: “Kız Gibi” Ne Zaman Olumsuz Oldu?
Kariyerini kelimeler üzerine kurmuş biri olarak Nil, kelimelerin birer “büyü” olduğuna inanıyor. Kullandığımız kelimeler, karşımızdaki insanı ve algıları derinden etkiler. Bu noktada kritik soruyu soruyor:
“Peki ‘kız gibi’ kelimesi ne zaman dandik bir şey haline geldi? Yani, niye bir şeyi kız gibi yapmak onu dandik yapmak oldu?”
Eğer bir işi baştan savma yapmaya “kız gibi yapmak”, doğru düzgün yapmaya ise “adam gibi yapmak” dersek, bu kelimelere cinsiyetçi bir anlam yüklemiş oluruz. Daha da kötüsü, “kız gibi” ifadesini karşı tarafı güçsüzleştirmek ve küçümsemek için bir araç olarak kullanmış oluruz.
Nil, bu ifadeyle ilk kez 13-14 yaşlarında, basketbol sahasında “kız gibi attın” denildiğinde karşılaştığını anlatıyor. Son olarak ise bir futbol maçında tribünden birinin “kız gibi oynamayın be!” diye bağırdığını duyuyor. Bu ifade, ergenlik gibi en hassas dönemlerde kızların özgüvenini doğrudan hedef alıyor.
Özgüven Aşılamak: Bir Şarkının ve Bir Hissin Gücü
Nil Karaibrahimgil, 11 yıl önce yaptığı “Çocuk da Yaparım Kariyer de” şarkısının kadınlara beklenmedik bir özgüven aşıladığını fark ettiğinde, birilerine cesaret vermenin ne kadar değerli olduğunu anladığını söylüyor. Bir kız meslek lisesinin açılışında bu sloganı attığında aldığı tezahürat, onu çok etkilemiş.
Özgüven, insanların hayatında geometrik sıçramalar yaptığı anları yaratan kritik bir duygudur. Ancak “kız gibi” ifadesi, tam da bu duyguyu hedef alarak kızların potansiyelini öldürüyor. Cinsiyetimiz, neden bir şeyi kötü yapmanın bir ölçütü olsun ki?
#kızgibi: Bir Kelimeyi Yeniden Anlamlandırma Çağrısı
Nil’in amacı ve çağrısı çok net: “Kız gibi” ifadesini, tıpkı “adam gibi” olduğu gibi, bir şeyi en iyi şekilde yapmak ve başarmak anlamına gelen bir övgü ifadesine dönüştürmek.
Yapılan araştırmalar, 16-24 yaş arası kızların %89’unun bu kelime yüzünden yaralandığını gösteriyor. Bu durumu değiştirmek ise hepimizin elinde. Nil Karaibrahimgil, herkesi bu harekete destek olmaya davet ediyor:
- Nasıl Destek Olunur?
- Kendinizin veya bir başkasının “kız gibi” yaptığı, yani mükemmel bir şekilde başardığı bir şeyi düşünün.
- Bu anın bir fotoğrafını, videosunu veya yazısını sosyal medyada #kızgibi etiketiyle paylaşın.
Bu basit adımla, bu kelimenin yaralayıcı anlamını silip, yerine kanatlandıran, güç veren yeni ve pozitif bir anlam inşa edebiliriz. Dilerim hayatta ne yaparsanız “kız gibi” yaparsınız!
