Pazar, Ekim 19, 2025
REKLAM ALANI
Google search engine
Ana SayfaGenelOlduğun Yere Varmak | Arriving Where You Are | Cem Şen |...

Olduğun Yere Varmak | Arriving Where You Are | Cem Şen | TEDxReset

“Sen kimsin?” Bu, binlerce yıldır filozofların sorduğu ve belki de cevabı en zor olan sorudur. Yazar ve eğitmen Cem Şen, bu sorunun cevabının ne yaptığımızla değil, zihnimizin nasıl çalıştığıyla ilgili olduğunu savunuyor. Tüm hayatını zihni öğrenmeye ve öğretmeye adayan Şen, bizi zihnimizin içindeki “psikopatla” yüzleşmeye ve gerçek doğamızı keşfederek “olduğumuz yere varmaya” davet ediyor.

Zihin Neden Bu Kadar Önemli?

Zihin, yaşadığımız her deneyimin ne olduğuna karar veren nihai patrondur. Bir olayın güzel mi, çirkin mi, önemli mi, önemsiz mi olduğunu belirleyen zihnimizdir. Bir çocuğun dediği gibi, “Dünyadaki en büyük şey gözdür, çünkü o bir dağı bile içine alabilir.” Ancak zihin, gözden bile büyüktür, çünkü görmenin kendisine anlam yükler.

Peki, bu kadar güçlü olan zihni kontrol edebilir miyiz? Şen’e göre, hayır. Bunun en basit kanıtı, önemli bir toplantıdan önceki gece uyumaya çalışıp da uyuyamamaktır. Zihin, bizim emirlerimizi dinlemez. Ancak iyi haber şu ki, zihin kontrol edilemese de biçimlendirilebilir ve eğitilebilir.

Zihin, ona ne öğretildiyse onu bilir. Eğer bir veri yoksa, karşılaştığı durumu tanımlayamaz. Tıpkı, Çin’in ücra bir köyündeki bitki uzmanının, sarı saçlı mavi gözlü bir Amerikalıya “Hangi köydensin?” diye sorması gibi. Zihninde “yabancı” kavramı olmadığı için, gördüğü kişiyi en yakın kategori olan “başka bir köylü” olarak tanımlar.

Zihnimizdeki Psikopat: Kontrol Manyağı Düşünceler

Madem zihin bu kadar önemli ve eğitilmeye muhtaç, onun yönetimini kime bırakıyoruz? Şen, burada sarsıcı bir benzetme yapıyor: Kontrol edemediğimiz, bizi sürekli bir şeylere ikna etmeye çalışan olumsuz düşüncelerimiz, evimize davet ettiğimiz bir psikopat gibidir.

Bu “psikopat zihin” nasıl çalışır?

  1. Varsayımlar Geliştirir: Hayatın belirsizliği karşısında sürekli varsayımlar üretir. Örneğin, “Bu insan benden hoşlanmıyor” gibi bir fikir ortaya atar.
  2. Algıda Seçicilik Yapar: Bu varsayımı destekleyecek kanıtlar aramaya başlar. “Gördün mü, sana yan gözle baktı,” gibi yorumlarla kendi fikrini güçlendirir.
  3. Kendi Gerçeğini Yaratır: Bu olumsuz tavırlar sonucunda, karşıdaki insanlar gerçekten de sizden uzaklaşmaya başlar. Psikopat zihin de “İşte bu da kanıtı!” diyerek zaferini ilan eder.

Bu psikopatın tek bir amacı vardır: Kontrol etmek. Belirsizliği ortadan kaldırmak ve her şeyi kendi bildiği gibi yönetmek ister.

Psikopattan Kurtulup “Olduğun Yere Varmak”

Peki, bu iç sesin esiri olmaktan kurtulmak mümkün mü? Evet, ve yolu “olduğun yere varmaktan” geçiyor.

  • İşlev ve Anlam: Şen, elindeki su şişesini örnek gösterir. Bu şişenin formu, “su taşıma” işlevini yerine getirmek için mükemmeldir. Anlamı ise, bize su kaynaklarından uzakta bile hayatta kalma ve hareket özgürlüğü vermesidir. Bir su şişesi ile bir uçağın değeri arasında temelde bir fark yoktur; her ikisi de kendi işlevini yerine getirdiği sürece değerlidir.
  • İnsanın Orijinal Formu: Tıpkı su şişesi gibi, her insanın da kendine ait orijinal bir formu, bir işlevi ve bir anlamı vardır. Göreviniz Antarktika’ya gitmek ya da dünyayı kurtarmak olmak zorunda değil. Göreviniz, sadece kendi orijinal formunuzu, kendi işlevinizi açığa çıkarmaktır.
  • Belirsizliğin Sonu: Bir kuş uçarken, bir balık yüzerken nasıl mutluysa, insan da kendi gerçek doğasını ifade etmeye başladığında mutluluğa ulaşır. Bu olduğunda, hayatımızdaki en büyük dert olan belirsizlik ortadan kalkar. Çünkü artık kim olduğumuzu, görevimizin ne olduğunu biliriz.

Hayattaki bütün mücadelemiz, belirsizliği belirli hale getirmek içindir. Oysa çözüm, dış dünyayı kontrol etmeye çalışmakta değil, içimizdeki öze, yani “olduğumuz yere varmakta” yatar.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -
Google search engine

Most Popular

Recent Comments