Her gün aynı odada uyanıp, aynı yollardan geçip, benzer bir günü daha bitirirken “Büyümek ve özgür olmak bu mu?” diye sorduğunuz oluyor mu? Beyaz yakalı bir hayat sürerken canına tak eden Anıl Kangal, bu sorunun cevabını bulmak için her şeyi geride bırakıp yola çıktı. Onun 533 günlük dünya turu, korkuların, önceliklerin ve gerçek mutluluğun ne anlama geldiğine dair ilham verici bir hikaye.
Rutini Kırmak: Beyaz Yakalı Hayattan Tek Yön Hindistan Biletine
Anıl Kangal, 26 yaşında, Ankara’da büyümüş, iyi okullarda okumuş ve kurumsal bir şirkette çalışan binlerce gençten biriydi. Ancak hayatın dört duvar arasındaki ofislerden ibaret olmadığını, yıllık izinlerin dünyayı görmeye yetmeyeceğini fark etti. Radikal bir karar aldı: İşinden istifa etti ve Hindistan’a tek yön bir uçak bileti aldı.
Bu yolculuğu en ince detayına kadar planlamamıştı. Tek yaptığı, bir dünya haritası açıp gitmek istediği yerleri işaretlemekti. Hayatın siyah-beyaz rutininden o kadar sıkılmıştı ki, bazı şeyleri akışına bırakmak istedi. Ve su, gerçekten de yolunu buldu.
533 Günlük Maceradan Unutulmaz Anlar
Toplamda 17,5 ay (533 gün) süren bu yolculukta 29 ülke ve yüzlerce şehir gezdi. Bu süreçte yaşadığı deneyimler, bir ömre bedeldi:
- Filipinler’de 8-9 metrelik balina köpekbalıklarıyla yüzdü.
- Günde sadece 5 saat elektriği olan, buzdolabının bile bulunmadığı küçücük bir adada 3 gün geçirdi.
- Hindistan’da hiç tanımadığı bir aile tarafından evlerine davet edildi ve aynı dili konuşmasalar bile derin bir bağ kurdu.
- Myanmar’da bir manastırda Budist rahibelerle yaşayıp 3 gün boyunca hiç konuşmadan meditasyon yaptı.
- Meksika’da meteor çarpmasıyla oluşmuş yeraltı mağaralarında (cenote) daldı.
- Guatemala’da 3 ay mola verip İspanyolca öğrendi ve gönüllülük yaptı.
- Kolombiya’da bir çölde, evrenin oluşumunu dinlerken yıldızların altında büyülendi.
Korkulara Rağmen İlerlemek: Cesaret Nedir?
Bu yolculuk elbette güllük gülistanlık geçmedi. İki kere soyuldu, gaspa uğradı, hastanelik oldu ve böceklerle dolu odalarda kaldı. Peki, buna nasıl cesaret etti? Kangal, cesaretin tanımını yeniden yapıyor:
“Cesaret sahibi olmak, korkusuz olmak anlamına gelmiyor. Korkularınıza rağmen ilerleyebilmek anlamına geliyor. Ve tam da o noktada, yani rahatlık alanınızdan dışarı çıktığınızda sihir ortaya çıkıyor.”
Yolculuğun en büyük engeli olarak görülen para konusu ise aslında bir öncelik meselesi. “Elinize bir ev parası geçse, bunu hiç bilmediğiniz bir ülkeye uçak bileti almak için harcar mısınız?” sorusu, herkesin kendi önceliklerini sorgulamasını sağlıyor.
Yolculuğun Öğrettikleri: Basit Yaşam ve Gerçek Mutluluk
Bu 533 gün, Anıl Kangal’ı tamamen değiştirdi. Basit hayatın değerini anladı. 22 kiloluk sırt çantasıyla çıktığı yoldan 5,5 kiloluk bir çantayla döndü. Değişimden korkmamayı, ön yargılarından ve hırslarından arınmayı öğrendi.
Türkiye’ye döndükten sonra ise hayatına bambaşka bir yön verdi: Gaziantep’e taşındı ve Suriyeli mültecilerle çalışmaya başladı. Çünkü anladı ki, hayatı anlamlı kılan şey, bir çocuğun bile yüzünü güldürebilmek. Babasının şu sözü, onun için her şeyi özetliyor: “Mutluluk neye sahip olduğunla değil, nasıl hissettiğinle ölçülür.”
